Bir zamanlar çok değil belki altı yedi yıl önce iki berjer atardık sokağa,
yeterdi iyi olmaya. Habersizdim.
Kaç tane yas sığacaktı
Kaç tane katliam
Kaç bomba
Kaç tane evsizlik biçimi
Bu zamana.
Saymadım, ısrarla saymadım.
Sayıları duymadım Ankara Garı'nda.
Okumadım rakamları özellikle,
Reyhanlı'da, Beşiktaş Stadı'nda, Güvenpark'ta.
Kaç kadın ölüyor her gün bilmiyorum.
Soma'da kaç madenci kayıp.
Kaç yaşam, kaç şehir, kaç akşam yemeği
Kaç merhaba, kaç hayal yerle bir oldu 6 Şubat'ta, bilmiyorum.
Sayılabilir mi yaşam.
Sayılabilir mi ölüler.
Daha ne kadar saymaya devam etmek gerekir ki izliyoruz maç skoru izler gibi.
Oysa ki yeterdi sokakta bir köpeğin başını okşamak.
Katiller öldürmeye devam etsin diye
Yasalar çıkıyor
Bizse görevimizi bekler gibi
Ertesi günlerde topraktan çıkan canları sayıyoruz.
Nereye baksam bir ölüm görür oldu artık gözlerim.
Nereye dönsem başka bir ölü.
Şimdi o sokakta oteller var
Harabe olmuş iki apartman,
Kör, sağır duvarlar.
Ölü bir zamana bakıyor gözlerim
Geçtiğim her sokakta.
Her gün mama verdiğim Rıfat
Ölümü hatırlatıyor bana.
Bu çocuk ölecek mi şimdi diyorum,
Gözlerinin içine bakarak.
Bu çocuk ölecek mi?
İzin vermeyeceğim, bir yerlerde,
Sadece bir sayı olmasına.