Üzerindeki kazağın rengipek güzel bir çürük meyve rengi. İddiaya girerim indirimden aldın. Etiketi, bunu giyersen en güzel ve farklı sen olursun markasına ait. Üçüncü dünya ülkelerinin birinden memleketi büyük ihtimal. İnsan hayatının değerinin maliyeti kadar önemli olmadığı yerlerden.


Ve sayın kazak sizi muhatap alalım. Varoluş sancılarınızı anlıyorum farklı bir şekilde. Bizimkilere gelirsek, bizim dünyamızda tanrılar çoktan öldü. Savaşta, politikada işe yarayan hayaletleri var sadece ve tekelleştirilmiş isimleri, nüfus cüzdanlarında, ülke sınırlarında ve devlet tabelalarında. Yeni modern tanrılar daha tehlikeli, seni kendinden daha iyi tanır, isteklerini, ihtiyaçlarını fısıldar kulağına. Pandora’nın kutusunda saklar kirli çamaşırlarını. Ters düşemezsin, inkâr edemezsin arama geçmişi, faturalar, kameralar gibi tuhaf kanıtları vardır. Kontrolü onlara vermek özgürlüğün yeni adı.


Mesela siz sayın kazak, bedeninin nasıl görünmesi gerektiğini söyleyen bir reklamda keşfedildiniz sahibiniz tarafından. Evet, bu dünyayı merak ediyorsunuzdur mutlaka. Kadınlarımız medyanın mükemmel hedefleridir. Önce güzel ve doğru olan nedir öğretilir, yeterince yetersiz hissettiyse, o ulaşılmaz mükemmellik idealine koşmaya hazırsa satılıktır bu da. Siz mesela, sihirli bir etkiye sahipsiniz satın alınana kadar sonra hayal kırıklığının adı olursunuz. Ve sonunuz dünyadaki bir çöp yığınında biter. En azından içiniz rahat olsun evimizi yaşanmaz hale getirecek güce sahipsiniz diğer klonlarınızla birlikte. Bir nevi mezarlığımız desem size gücenir misiniz?


Evet, ne diyorduk, yenisi çok mühim bir kelimedir bu. Her şeyin yenisiyle övünülür burada ve siz en kolay ulaşılansınız. Müthiş artışlar vardır başka ürünlerde ama sakiniz, yoksulluk bir sözlük hatası sadece. Üç tanesi biri fiyatına kazaklar, gücümüz yettiğince sahip olmak size bizi yatıştırmaya yeter. Kemerin sürekli sıkılması gerektiğini söylerler bize kemiklerimiz kırılana kadar devam ederiz.

Ödülün güzel bir yemektir mutlaka merak etmeyin en uygun fiyata. Mutsuz ve çirkin mi hissediyorsun, yağı alınmış güzelliğinizi pardon değerinizi size kazandıracak iksirlerimiz raflarda. Yeni aromasını denemiş miydiniz? Bu aşamayı geçerseniz başka biri vardır önünüzde. Göreviniz tatmin edilmesi gereken bir cinsellik, obje olduğunuz yeni bölüme hoş geldiniz.


Mükemmel fikirleriniz mi var, sosyal hayatta eşit bir rol mü istediğiniz ama önce eteğinizin boyu, yeni sevgilinizin unvanı konuşulacak. Genç değilseniz yoksunuz zaten, kırk yaşından büyük bir kadın gördün mü ekranlarımızda, hiç tabii annelik kutsallığı yoksa? Ya da sadece bir erkek hikâyesinde başrol oynayabileceğini bilmiyor musun? Erkek hikâyesi derken, güçten, sertlikten, cüzdanlarınızdan başka bir şeyi ima etmiyoruz.


Çağımız diyorduk, bizim büyük trajedilere ayıracak zamanımız yok, bir savaş kahramanı olamayız, dünyayı kurtaracak uzaylı maskelerimiz yakıldı. Modern zamanın çocuklarının dertleri doğamızdaki vahşilikten uzaktır. Açlık bedenlerimizden ruhlarımıza taşındı, kutsanmış değerleri kahvaltıda yiyoruz ve geceleri karın ağrısıyla uyuyoruz. İçten içe kandırıldığımız hissi artık içgüdümüz, yalanlara bağışıklı evrimleşti hücrelerimiz. Boşluğumuz bizi öldürmesin diye inanıyoruz gerçekliğin çarpık görüntüsüne.


Baskının, terörün, kontrolün gerçekliğinden korkuyorum, çıplak kelimeler ölümüne kaçtığım bir dünyanın varlığını meşru kılıyor. Kafamın içindeki düğümler, imgeler olmadan nasıl devam edeceğimi bilmiyorum.Bütün bu karışıklık, anlamı kayıp cümleler dna’ma işledi. Sonu başı belli, temiz, düzenli hikâyelerim asla olmayacak. Zihnimin içinden başka anlatacak malzemem yok, gerçekliğe tahammül edemeyen alerjik bir bünye benimkisi. Son moda bir yalan kendime ve hepimize:

“Her şey içinde, içimizde saklı.”


Kafamın içindeki tuhaf dünyada insan olma rüyasını yeğliyorum. Sizin kadar güçlü değilim belki de sihirbazlık numaralarının gerçekliği, gerçekliğin dünyayı gülünç bir sirk kıldığı hayatta var olamam. Atsan atamazsınız beni satsan satamazsınız. Çünkü sizin ellerinizde yaratıldığımı biliyorsunuz. Ama ne bir suçlayışım ne de bir minnet borcum var size. Bize her gün anlatılan nefret masallarının aksine.


Onların-kim olduklarını bilmiyorum, kimliği gizli mühim kişiler- gözüne batmadan yaşıyoruz. Yukarıdan harika bir manzarayız, bir daire yarattılar toplumdan, hepimizin eline silahlarını verdiler. Birbirimizin ensesinde namlularımız, gözlerimiz kapalı dizildik.


Tüketimin eksiksiz tablosu, insanlığın yeni yüzüyüz reklam kampanyalarında. Eşsiz bir modern sanat eseri, düzenin cinayeti adıyla gezegenin tarihine geçeceğiz, gülümseyin...