Adımlarım yavaşlar bazen, dönüp bakmak isterim. Hızla koşarken göremediklerimi fark ederim. Bir gül bahçesini es geçmiş olabilirim ya da yemyeşil bir ormanı. Gri bir yere giderken büyülü renkleri tanımak canımı acıtır. Aldanırım belki, en sevdiğim tonla karşılaşırım. Onunla gitmek isterim. 


Rengârenk bir hayatı izler tüm ölüler. Saydam olmuş bedenleri heyecan duyar. Sessizlikte aydınlık var mı bilmiyorum ama pembe olmadığı kesin. Keşke gitmeden içine çektiği mavileri saklayabilseydi. Yaşarken hep bir rengi alırız. Şeffaf olmayı hayal dahi etmeyiz. Çünkü şeffaf hatırlanmaz, unutulur. Kimse unutulmayı istemez. Hep görünmek ister, duyulmayı ister. Şimdi suyla aynı tonu taşıyan ruh, şırıltılı bir ses duyuyor.

Ben de duyuyorum o müziği. İçinde gökkuşağı var, bir de beyaz. Kaybolan kalbin son ak hali, veda beyazı var. Gözyaşına dönüşmeden önceki son beyaz...