Bir deniz yolcuğunda vapurun kenarındayım, 

aklımda kadife düşünceler. 

Dalgalar bana bir örtü, 

hiç bozulmamışlar sanki, 

hala ilk günkü gibi düzenli bir şekilde karşımda kımıldamadan duruyor. 


Hareketsizlik büyük bir erdem, 

kaosa katkıda bulunmamak 

ve solana kadar aynı yerde kök salmak. Ama duramıyorum. 

Şehrin çarpık havası beni çağırıyor, denizden yüz gel, diyor. 

Atlamak daha da büyük bir erdem, cesaret edebilene, 

derinlere dalmaya gözü yiyene. 


Hayatı her şeyiyle hissedebilmek, 

bunun için kıvranıp duruyorum. 

Ama günün sonunda kadraja zar zor sığan bir çift ayakkabıdan fazlası değiliz. 

Toz kaplı dalgalar vururken vapura yeniden aşka düşüyorum. 

Şehrin aşkına.