Dünü onarmak zordu

Ama şimdiye gayretsiz uzanıyorduk

İstiklal'de yürümüştük seninle

Şehrin çatılarından zıplar gibi

Pencere önleri bulmuştuk durulacak

Bakışlarımız uzundu

Yetişip onarmıştık binaların umutsuzluğunu

Şehir hırka değiştirirken

Ne çok şey vardı önünde uzun uzun durulacak

Gözlerimiz aynı manzaralarda

Komutsuz birleşiyordu


Zamanın, yorgun damlalara dönüşüp iki yüz yıllık bir binanın pencerelerini muhafaza eden, sokaktan geçen hurdacılara bir an önce evin yıkılmasını temenni ettiren paslı parmaklıkların, en sivri, en demir kalabilmiş uçlarında asılı kaldığı an, ayaklarımızın girintili-çıkıntılı, pürüzlü, taşlık yol üzerindeki süzülüşü bedenimizde hiçbir kıpırtı uyandırmıyordu.


Unutmuyorum

Ellerin denizi giymişti

Benimkiler geceyi

Karaköy'de

Yükselen ay ışığının altında yarınımızı buluşturmuştuk

Çocuklar fırlıyordu aramızdan

Mutlu, huzurlu, çatılı, ölümsüz çocuklar

Evimize dönmüştük

Bir adım bile atmadan

TRT Çocuk izlerken komünizm konuşmuştuk


-Bu şiiri durdurup bunu da konuşmuştuk-


Senin dünün benimkinin elinden tutuyordu

Sen çocukluk diyordun buna

Ben bilmem ki


Neyin sanat olduğunu bilen gözlerin

Birbirimize mesafemizi onaylıyordu

Uykunu taşımıştık uykuma

Aynı rüyada aynı sıkışık şehirden kaçmıştık


Konu şiirse

Ne dediğini anlayabildiğimde yapabiliyorum

Test etmiştik bunu o gece


Çav bella eşliğinde

el ele


Yalnızca var olarak

İkimizden ve andan

Kocaman iki şiir oluşuyordu


Sen benim şiirimi elinden tutuyordun

Karşımda bağdaş kurduğunda

Sırf bu kadarıyla

Sırf bunu yapabildiğin için


Bulunduğumuz odanın ışığını söndürmüş, yalnızca insansız odaları aydınlatmıştık. Hiçbir şey için hiçbir nedene ihtiyacımız yoktu. Bunu eşyalar söylüyordu bize.

Annemin çocukken, ayaklarına sakız paketlerinden çıkan, üzerinde bilumum çizgi film karakterlerinin yer aldığı yapışkan dövmelerden yapıştırdığım için kafama teknik hareketlerle terlikler fırlattığı, yorgun, yılgın, bezgin, bir ömrü olsa çoktan canını feda edecek televizyon masası sırf karşısında durduğumuz için bize gülümsüyordu.