Selami İnce abimin anısına…


Yaşça büyüktü benden, 

Gıcırtılı tekerlekli sandalyesi, 

Köstekli bir saati vardı

Zulada Marlboro ve muhtar çakmak

En sevdiği aksesuardı

Çoğunlukla koyu bir eşofman

Cüzdanı güzel yeşil deriden

İşte o benim Selami abimdi


Ben kendim bildim bileli yürürdüm

O bildim bileli yürümezdi

Ama bunu bilmek ikimizi de üzmezdi

O benim yüreği güzel abimdi! 

O yürek için bile yaşamaya değerdi! 

Ben koşar top oynardım…

O sadece izlerdi

Gol attığımda güler

Anlatmam dinlerdi

O kadar güzel dinlerdi ki

Sen ben engelli, o koşandı! 

Dişleri düzensiz biraz çarpıktı

Saçları çoğu zaman yatıktı

Tarardım saçlarını karışmazdı

Bir anası vardı adı Havva

Sormazsan ağlamazdı

Çünkü o benim Selami abimdi


Ara sıra ben ve pürüz mısta, 

Şakadan da olsa en çok dövdüğü adamdı... 

Döverken kırmaz, güzelce söverdi…

En çok gülmeyi sonra sigarayı sever

Yürütemeyen doktorlara küserdi

Evinin önü büyük erik ağacı, 

Ve balkonun basamakları

En çok sessizliğini duyanlardı! 

Çünkü o benim yalnız Selami abimdi


Ayakları tutmazdı

Ama kolları sağlamdı

Çitlere tutunarak geçirdi kaç yazı

Bir yanlış iğne ah! Ne kötü yazgı

Bitirdi bütün umutları

Ama bırakmadı o bizi, 

Sıkıca tuttu hayatı

Yaşamanın yürümeyle değil

Dostluğuyla güzel olduğunu öğrendiğimde

Ben de bıraktım çitlere bakmayı

Ve tuttum sıkıca elini

İşte o benim hep hatırladığım

Selami abimdi


Çokça gezdim değerli abim

Birçok kadın sevdim

Yüzlerce kilometre koştum yağmurda

Denizlerde yüzdüm çok maviydi

Bisiklet sürmek çok çocuksu

Arkadaşlarla gezmek eğlenceli

Hep keşfetme arzusu her şeyi

Sen hiç sormadın

Ben de anlatmak istemedim zaten

Çünkü Selami bendim konuşurken

Susarken sen Selçuk…

Mekanın cennet olsun güzel insan…