12122019

2347

otoyol22

k4


Düşmemeliyim, tut elimden. 

Şuradaki bilinmeze sür şayet bir başkası değilsen. 

Sahi o sıra aklımdan ne geçiyordu? 

Hatırladığım tek şey, zihnimde çürüyen Erebos'un cesedinin var olduğuydu. 

Evet, bize bakıyorlar

Bakar bakar giderler, vakit az, bırak onları. Yalnız sen anlarsın, iyi dinle Midas kulaklı. 


Şüphesiz, şüphe ettiren tek gerçekti, Cebimdeki fotoğrafın nesnelliği. 

Polislerin elindeydim, işini aksatmayan. 

Bir fotoğraftı işte cebimde, avucuma sarılan

Ellerim cebimde, zihnim tetikte. 

Kauçuk coplar, demir kelepçeler, 

Çapraz sorular, tükürüklü küfürler, 

Ramak kalmıştı linç edilmeme. 


Gördün mü? 

Beni bu şehrin köşe başına asmışlar. 

Tüm sokak tabelalarında eşkalim var.

Babannemin balkonundaki kurutulmuş kırmızı biberler gibi sallanıyorum sarhoş dudaklarda,

Ve sırıyorum her santimetre karesinde, ağzım kulaklarımda! 

Amerikan amirali gibi değil de, Sam Cookie gibi fakat bilirsin, o kadar beyaz ve düzgün değil dişlerim. 

Kusura bakma, evet, konuşmalıyız

Üzerimde her zamanki o yıpranmış siyah deri ceket, bakışlarımda yerçekimsiz suçların pimini çekmiş primitif sevinç

Kaba etimde bıçak izleri, sigara yanıkları üzerine dövmelerim vardı. 

Bir Ankara gazetesinden değil, paltomda yuvalanan tutanaklardan öğrendim. 

Bir partide yaptığım can sıkıcı esprilermiş kabahatim. 

Meseleye bak. 

Tek suçum buymuş yemin ederim! 


Bizim Faysal mı? 

Deparlandı o ara bir yerlere, 

İki sokak ötede sesinden tanıdım şarkı söylerken. 

Bilirsin, eski erkete zar tutmaz. 

Sistemin kriptik çekim hataları, biz uyumsuzların söküklerine dikiş tutturmaz. 

Dinliyorsun di mi? 

Kollarını kapat, şimdi sırası değil. 

Elbette güvenmiyorum. 

Güvenmek, kurma kolsuz mitralyözle rulet oynamaktır. 

Ki zaten hiçbir şey nesnel değil. 

Dün gece nükleer füzyon sıcaklığında seyreden sevişmelerimin ardına, 

Cılız, yalnız cumartesi yalanlarıyla donatılmış kahvaltı soframda, 

Eski kehanetleri ziyade ediyorsam şu satırlara hiçbir şey nesnel değildir, kendimden başka. 


Nasıl mı ölmek gerek? 

Şu serseri manevraları bi' kenara çek önce. 

Sandığının aksine kafiye, ölçü, biçim eşit mavra da kusurlu

Kusursuz olan yalanın ufku. 

İlk o yaratıldı. 

Ardından Başı bozuk niyetlerimiz, köşedeki dilencinin kumbarasını taşırdı. 

Adil pazarlık yapılmadı hiçbir vicdan masasında, 

Nasıl olsa, 

İşlediğiniz suçlar düzenin anayasası değil miydi?


Bir kez olsun nesnellik hakkında düşün etrafındaki tüm nesnel algıladığın şeyler hakkında. 

Kabul edilmesi güç olan tek nesnellik; yalandır. 

İnsan ise muhtaçtır yalanlara

Kafes kuşa muhtaçtır, kuş ise kanatlara.


"Karanlığa koşan iştahla,

Kötülüğü her işleyişimizde,

Yergin ve gergin darağacına,

Bağlanılan boynumuzun borcu,

Mutluluğumuzun pazarlığıdır, 

Sanrılı kalplerimize.

Ölünce,

Anlarız." 


Şu köşede ineyim,

burası sakin.