merhaba yarım duvar.
eksik tuğla, dökülmüş sıva; üstelik koskoca bir merhaba
hıçkırığı önceden gelen bir ağlama geçiyor ağzımın içinden sana
göğsümde yaşıma batan iri bir yonga çeviriyorum
ağlayamıyorum sanıyor yemin olsun öyle ağlıyorum
saçlarımı uzatıyorum sonra bir güzel de tarıyorum ki sorma
sorma, insanın insana ettiğinden çok senin sana diş geçirmişliğin.
yok mu diyorum ateşi yakacak bir çıra harlayacak da ama
ah canına yandığım. o zaman sana yine yollar çıksın avcuna işlenen fallarda
bak üç vakte kadar olacak sakın geç kalma
mutlaka git mutlaka gör ama mutlaka kalma
yok mu diyorum içimizi ısıtacak white chocolate mocha
filtre severmiş anasını satayım.. Olur.
ömer abi iki kahve yolla
ee anlat sende öyle kaldın; yarım,
süsü eksik nadide bir parça.
çıbansız topukların, nasırsız ellerin, ağrısız başın ah o sütsüz aşın yok mu senin.
anlat.. az bilenlerdensin yine de seni çok dinlerim.
araya girmem beni bilirsin kara kedi değilim
haa siyahı çok severim o ayrı
araya girmem. beni bilirsin
beni bilirsin (kahkaha)
ne diyorduk soğutmayalım kahvemizi işimizi erken görelim aman diyim üç vaktin ikisi kaçtı üçünü kaçırırsak işler değişir aman diyim
sen kurunun yanında yanacak yaşlardan değilsin
korkarsın, cesaret edemezsin, bir alevi yönetemezsin
kulağı büyüğünün elindeyken ağlayıp elinden kurtulunca dil çıkaran çocuklar gibi
giden otobüsün arkasından küfreden ergenler gibi
(kahkaha)
zile basmaya cesaret edip kapının açılmasından korkan oyunbazlar gibi
öyle kaldın sende yazık!
büyük işler yapmaya yelteniyorduk vaktiyle
büyük çabalar verdik haliyle
fedakarlıklar falan.. küçümsemiyorum tövbe..
bir urganın sağlamlığını test etmeyi bilmediğimden düşüyorum.
düşüyorum fakat buna çok gülüyorum
yarım da kalsa bir duvar duvardır en nihayetinde
ve taştandır.
düzeni bozulsun, yeri değişsin istemez, ki hakkıdır.
hakkıdır, ihtimallerde olmayan tamamlanmayan tuğlalar, sıvalar, boyalar var.
hakkıdır, istiyorsa öyle kalmak, yazık.
sağlam olduğundan emindik ördüğümüz duvarları besleyen demirlerin
oturdum teller koparıyorum tel tel ayrılıyor kırıkları
ah be sen de öyle kaldın kırık, yazık.
yemin olsun işte öyle ağlıyorum.