Nefessiz kalmış gibiyim.

Balkona çıkıyor, derin bir nefes alıyorum.

Hava tertemiz. Rüzgar usul usul esiyor, ferahlığı her yanımı sarıyor. 

Elimde kahvem, dinleniyorum şimdi.

Dinleniyorum ve kendimi dinliyorum. İçimden bir çocuğun sesini işitiyorum. Ruhumun derinliklerinden sesini ulaştırmaya çalışıyor bana.

Ve ben ona kulak veriyorum. 

Bu çocuk "Bir varmış bir yokmuş" ile başlayıp "Sonsuza dek mutlu yaşadılar" ile biten masalları anlatıyor bana.

Dinlerken huzuru hissediyorum.

Anlattığı her masalın sonunu biliyorum.

Prensesler prenslere kavuşur, kötüler hep kaybeder. Klasik...

Fakat o anlattıkça yüzümde bir tebessüm oluşuyor, sanki masalları ilk defa dinliyormuşçasına heyecanlanıyorum.

Kendi içimde var olan bu çocuğa minnet duyuyorum.

Sen hep anlat çocuk

Ben seni dinliyorum.