Nefessiz kalmış gibiyim.
Balkona çıkıyor, derin bir nefes alıyorum.
Hava tertemiz. Rüzgar usul usul esiyor, ferahlığı her yanımı sarıyor.
Elimde kahvem, dinleniyorum şimdi.
Dinleniyorum ve kendimi dinliyorum. İçimden bir çocuğun sesini işitiyorum. Ruhumun derinliklerinden sesini ulaştırmaya çalışıyor bana.
Ve ben ona kulak veriyorum.
Bu çocuk "Bir varmış bir yokmuş" ile başlayıp "Sonsuza dek mutlu yaşadılar" ile biten masalları anlatıyor bana.
Dinlerken huzuru hissediyorum.
Anlattığı her masalın sonunu biliyorum.
Prensesler prenslere kavuşur, kötüler hep kaybeder. Klasik...
Fakat o anlattıkça yüzümde bir tebessüm oluşuyor, sanki masalları ilk defa dinliyormuşçasına heyecanlanıyorum.
Kendi içimde var olan bu çocuğa minnet duyuyorum.
Sen hep anlat çocuk
Ben seni dinliyorum.
Şeyma Altun
2021-01-17T11:42:17+03:00@makifylmaz3 yorumunuz için çok teşekkür ederim. 🙂
M.Akif Yılmaz
2021-01-17T00:13:36+03:00Çocuk gibi bir yazı, yani masum, yani kırılgan,yani naif kaleminize sağlık..
Şeyma Altun
2021-01-16T14:36:44+03:00@lilyme yorumun için çok teşekkür ederim. Beğenmene çok sevindim. 🙃
Müge Kartal
2021-01-16T14:12:57+03:00Çok güzel yazmışsın Şeyma, kalemine sağlık☺️