Bülbülün niyazına uyandın mı hiç?

Yundun mu yüzünü, niyetlenip...

Sabahın ezanını dinledin mi, uykundan çalıp?

Günü doğurdun mu gözlerine?


Hanımeli kokuları sardı mı soluğunu?


Ya sen, günün ilk ışıklarının konserini dinledin mi, kuşların ücretsiz sergilediği?

Yağmur taneleri düşende yere o mükemmel seslerini, dinledin mi...

Ya rüzgarın, ağaç yapraklarının dağınık saçlarını tararkenki o senfonisini...


Tattın mı gölge düşmeden/düşürülmeden dayatılmış düşüncelere rest çekerek dünyada özgür bir anı? 

Elalem ne der korkularına verip veriştirip yaşıyorum, yıllardır. 

Kim kimi kontrol etmekte mahir dersen, elindekinin esirisin.


Kuş seslerine hasret şehirlerde kravatlı boyunlar.

Tv’ler vasıtasıyla köreltilmiş insan cinsi koyunlar.

Vakit gasp edici rengarenk oyunlar.

Sen hiç senle konuştun mu?