Sen ki sayfasında gül kuruttuğum bir defterdin.
Şimdi ise kağıttan uçak yaptığım bir defterin önemsiz bir sayfasına dönüşüverdin.
Sen ki elektrik direğine dizilmiş masum güvercinlerdin.
Aniden bir şimşek gibi çakıp onları da uçuruverdin.
Sen ki koklamaya bile kıyamadığım mis kokulu sümbüllerdin.
Önce koklamamı engelleyip sonra da üzerine basıp geçiverdin.
Sen ki dümeni kırık bir geminin çıkabileceği en güzel seferdin.
Dümeni tamir etmek yerine kaptanı da bir boksör gibi yere serdin...