Yabancı her yer sana,
Dokunulmamışlarına dokunulmuş gibi.
Dinlemek değil, yaşamak,
Ruhunu teslim etmiş gibi.
Mırıldanıyor kuşlar seni bana.
Nizamı unutmuş gibi.
Başa sarmak değil, yeniden başlamak,
Bu dünyadan yok olmuş gibi.
Sıcak bir tebessüm sana,
Bir daha ağlamayacakmış gibi.
Sonsuza denk akıllanmak,
Sevimsiz sert yaşlılar gibi.
Bana yalnızlığı sevdiren istisna,
İnzivayı aratan bir hastalık gibi.
Sözlerin kifayetsizliğine teslim olmak,
Gökkuşağını gökyüzünden almış gibi.
Hayat değil okumakla,
Yaşayınca okuduklarını, anlaşılıyormuş gibi.
Aklınla inkâr ettiklerin,
Kalbine işliyormuş gibi.
En başından beri ‘benmiş’ gibi,
Az önce ‘sen’ olmuş gibi.