"Hani şu deli gibi sevdiğin kişi var ya, heh bir gün sevgili olursanız anlatayım sana, neler olacak.

İlk önce sana seni sevdiğini söyleyecek, senin için uğraşacak, seni mutlu edecek, sana sarılacak, seni öpecek.

Seni dünyanın en mutlu insanı yapacak, gezecek, birlikte kahkahalar atacaksınız.

Ayakların yerden kesilecek, herkese onu anlatacaksın, hatta ondan başka hiçbir şeyi konuşmayacaksın.

Onun sonsuza dek yanında olacağını düşünüp onun için herkesi karşına alacaksın.

Hayatını, ondan ibaretmiş gibi yaşayacaksın.

Gözlerinde kaybolacak, ellerini bırakmak istemeyeceksin, üşüdüğünde ona sarılacaksın, kalbinin atışını hissedeceksin, kokusunu ciğerlerine kadar ezberleyeceksin.

Her şey güzel gidiyor diyeceksin, sonra bir soğukluk girecek araya, bir umursamama, bir takmama.

İşte o zaman mutluktan yerden kesilen ayaklarınla birlikte çakılacaksın yere.

Kalbin paramparça olacak, öleceksin her gün.

Çünkü o senden sıkılmış olacak, bıkmış, artık başka tatlar arıyor olacak.

Çünkü o çoktan senden ayrılmanın bahanelerini aramaya başlamış olacak.

Senden kurtulmanın yolunu arayacak.

Peki, sen ne mi olacaksın?

Canı yansın isteyeceksin. Onsuz mutlu olabileceğini kanıtlamaya çalışacaksın, nefret ede ede seveceksin.

'Bir gün bana gelirse asla geri dönmeyeceğim.' yalanına kendini inandıracak, ama hep gelmesini bekleyeceksin.

Peki, sen ne mi olacaksın?

Sen günden güne eriyeceksin, hissizleşeceksin, sen yaşarken öleceksin."