Sen, çamurla kaplı gönlümün içinden duyguları doğuran, doğa ana.

Sen ki, en güzel şiirlerin ilham perisi.

Kavun rengi gökyüzünün, gözlerini ortaya çıkaran mavisi.

Sen en güzel notaların harmonisi...

 

Senden yayıldı, sonra tekrar sana karıştı bütün güzellikler.

Ama kor kaplı kalbin, işlenmeyi bekleyen mücevher gibi

Ki o mücevher ki, acının alınmayı bekleyen şekli.

 

Ey efkar-ı nurum

Hazırken o mücevheri işlemeye

Sen gömdün tekrar duygularımı, çıktıkları o mezara.

 

Sen ki cellatların en güzeli.

Kokmayan gül, ötmeyen bülbül, sararmayan defter, yanmayan tütün ben.

Al senindir bu ten, öldür beni.

 

Artık seslerin yankılanacağı kadar boş bu vücut.

Oysa umudun tamamlıyordu beni.

Onsuz yaşıyorum, üzerimde ceset kokusuyla.

Ellerimde kağıt, kalem, yazıyorum sadece.

Yazmayı ciddi bir iş sanırdım,

Oysa anladım ki sensizlik en ciddisiymiş.

ANLADIM…