Eminim, yazmaktan başka bir şey kesmeyecek şu içimi. İçimde ne var ki böyle sığmıyor, insanı patlatacak gibi oluyor. Bu da edebe aykırı, kim insan patlamış sıkıntıdan? Şimdiye kaç kadar kaç kere karanlıkta bir canavarla karşılaşan insan gördün? Hiç, oysa herkes karanlıktan çekinir.

Ah, o mavi günler. Hâlâ bir toyluğum olsun isterim anneciğim.


"Kağıda yaz denize at, balık bilmezse Halık bilir." demişti öğretmenim. -acaba o şimdi ne yapıyordur? bir çocuğun başına gelebilecek en güzel hediyelerden: güzel bir öğretmene tevafuk etmek.- Öyle ya, ne mutlu! Anlayan var, bilen var.


Bu kadar karamsarlık yeter. Şimdi usulca yarını bekleyeceğim, yarın başlayacağım diyeceğim ama niçin şimdi olmasın? Hep bir saat başı, hafta başı, ay başı, yılbaşı beklemeye mecbur muyuz? Değiliz. Şu an başladım bile. Neye? Bilmediklerime bile...


Ne zaman yağacak yağmur? Şey kar yani? Özlüyorum çocuk seni. Bir gün beraber oynayacağız bu karı. Hadi tahayyül edelimsene. Oda paralı değil ya? Bak bir bunu parasız bırakmışlar, ne zam geliyor ne değerini yitiriyor. Bir yumdun mu gözlerini artık İSTEĞİNİ tahayyül edebilirsin. Sen özlemedin mi? Susmak kolay değil ama seninle güzel olan için susmanın tadı bir başka.

-