Travmalarımızı kimse görmüyor, her gün öldüğümüzü kimse bilmiyor.
Ölmek için can attığımız gecelerin hesabını kimse sormuyor, neden diye. Seni ne bu hâle getirdi diye.
Herkes sana güzel yaşıyorsun gelecek güzel derken kimse senin çaresizliğinin içinde yarattığı karanlığı görmüyor.
Aynalar, titretiyor dizlerimizi. Bu kim sahi, kendimizi sandığımız bu kim?
Korunması gereken insanlardık, korunması gereken çocuklardık, yok yere hiç olduk.
Hiç edildiğimiz günlerin hesabını kimse sormuyor sormuyor sormuyor.
İyi olacaksın tesellileriyle çaresizliğe tekrar tekrar bırakan insanlar hayatlarına devam ediyor ama bu çaresizlik son bulmuyor.
Düşüyorum, kalkıyorum. Bugün hastaneye yatsak yarın yine hayata devam etmek zorundayız, çünkü mecburuz, çünkü mecbursun.
Ağır geliyor yaşam hücrelerime.
Bizi sevdiğini söyleyen herkes bizi tekrar tekrar bıçaklıyor. İnsanlar travmalarınızı, her gün ölen ruhunuzu görmeden istediği gibi davranmaya devam ediyor ve siz sessiz sessiz bir köşede ölmeye devam ediyorsunuz, intihar da edemediğiniz için, ne yaşayarak ne yaşamayarak olan bir yaşamda her gün olan robotvari yaşamınızı içinizde ki onca ah, ukteyle devam ettiriyorsunuz.
Peki gerçekten nefes alabiliyor musunuz? Yoksa zannediyor musunuz?
Ölmek istediğim her gün yaşayarak kendimi bıçakladım.
Sen unutsan, ben unutmam.
~Fehmekar