Ben dipsiz bir kuyudayım şimdi,

Beni kuyuya iten sen,

Elinde kanlı gömleğimle vicdanını ve kendini rahatlatan sen.

Ve ben hiçliği hissediyorum,

Ve sen beni hiçliğe mahkum eden sen,

Hasretimden gözleri karanlığa mahkum olan da sen.


Sen ve ben...

Bu iki kelime yan yana gelince,

Kalbim duruyor,

İçimdeki bütün ümitler,

Annemin gelinliğini sakladığı, anahtarı kayıp sandığın içinde, parçalanmış duvağının yanında yerini alıyor.


Ve bazı sevgiler aşk olamıyor,

Hasret oluyor,

Şiir oluyor,

Ama aşk olamıyor.

Ama arzulamak bize göre değil,

Sen ve ben olmak bize göre değil,

Sen benim lüzumsuz kalemimde şiir oluyorsun,

Ben senin olağanüstü gözlerinde kayıp bir şehir.