Yine bugün uyandım her zamankinden daha uykusuz. Derin maviler yoktu bu sabah gökyüzünde. Yüreği dolmuş içine her şeyi atmakla rengini griyle değiştirmiş bulutlar. İnanır mısın  bilmem ama  aynı kendi gibi dolmuş konuşacak yüreğini dökecek  başka bir bulut olmadan hayat da olmuyor. Sen buna yağmur dersin bense pamukların göz yaşları. İşte ne zaman gözlerimi diksen gökyüzüne  hep ararım görürüm o içlenmiş çileli pamuk bulutları. O ki geçtiği her yerden toplar çeker içine aşağıda her ne kötülük saçan her ne varsa. Sonra  artık taşıyamaz döker yükünü aynı aldığı gibi damla damla. Sen yine ona yağmur deme…