Sâib dedi; "Kuru zâhidlerden gelene tamah eyleme."
Ettim cihânda başladı ibtidâdan
Var git nazlım bu imtihandan
Akmaz oldu kan damardan
Yetiş beyhûdedeyim al beni bu heyûlâdan
Yâr deyü sana gel olma mı yolunda yol
Yavru ceylanım gel bakmam mı gözünde göz
Dar geldiği vakte indim mi çıkarın göynümde acı
Âh şûle girdaplara hapsoldun mu indi var boğazımda sızı
Kapandım lem'âya doğru güya münkât olacak idim
Mustaribliğe vardım güya sürme gözlü melek idim
Aşina çehresi işledi iki gözüme nakış güya ne varsa küs idim
Fetvayı yazdı hakkıma güya son marifetini de seveceğdim
Lakin yürekte ecvet olmuş idim
Var salın haynune artık yavru ceylanım
Ben açdım göynümü ufka, korkmadan
Rüya içinde rüya senin olanı sana getirdim
Değerli kıldım çoğu vakit yıkıldım
Faraza mücrim, meşum ben, sen istemedin
Ey Mâh! Ne diye meftun oldun, mülâki oldun
Bahâsus merbutum sana, mahmum gözlerine
Bi-gâne duygulara zebunluğum oldum acûze
Kırklara mı karıştın, kânûn-i evvel geldi de geçti
Güzel yüzünden ezâ melaikesi oldum gaybûbetinde muzdarip
Tesirin bitmeden, şâhikâya ulaşmadan dön
Sanma ki iltimas bitti, mukadderâtına ilgim hiç bitmez
Zâil olmadan, daha da cüdâ düşmeden
Müphem zamanlar gelmeden bana icâbet et.
26 Ocak
Zehra Çakır
2021-10-24T22:31:22+03:00Ay çok teşekkür ederim, beğenmenize sevindim 🧚🏻♀️
Seniya Burçak
2021-10-24T21:59:38+03:00Ay ben normalde sevmem eski şiir tarzını ama halk şiiriyle eski şiiri harmanlamışsınız ve çok tatlı bir ses eşlik ediyor bize şiiri okurken. Sevdim. Kaleminize sağlık. :)