Hayat hep yeni ve yeni arasında gitgelli, sanırım bunu öğrenmiş olmanın çok da derin olmayan bir gururu üzerimde.Hafif de hüzünlü olacak ki bir sızıyla pekişmiş halde
Bilmemek bilmekten iyidir şiiri dolaşıp duruyor lakin işte bilmiş bulunuyoruz.Bir gün mutluyken alabildiğine ertesi gün mutsuzluktan geberiyoruz.Bir gün hayatımıza gelişiyle mutluluk duyduğumuz birisi ertesi gün aynı gelişin hüznünü bırakıp gidebiliyor.Biz de ne mi yapıyoruz , alışıyoruz.Kendimize sığınaklar belliyor onlara kaçıyoruz,kimisi bu sığınakları dışarda biliyor,ben bildim bileli kendimi o sığınaklar en içimde.Böyle daha bir sıkı sarılıp kendime
Üzül yanındayım güvenini sağlamaya çalışıyorum.İşte bazen bu güven sarsılıyor, böyle afallanılan vakitlerde de masamızda şöyle bir şeye ihtiyaç duyuyoruz
Bknz.(başlık ve fotoğraf)
Salt masada değil elbet içimizde de,ne kalır senden geriye peki,gidenle biter bir şeyler,gidenle başlar bir şeyler.Sen değişirsin fakat her gidenle mi her bitenle mi.Kaç sen var odalarını bildiğin,kaç sen var sığınaklarına aşina.Senden ne kalsın istersin geriye bilmem,benden ne kalır onu da bilmem
Lakin kalsın bir şeyler, kalmalı bir şeyler.