İlk olarak bana cok yardımcı olan bir kitap olduğunu Seneca'nın kendisinden yararlanmaya çalıştığımı söylemeliyim. Savunduklarını ne kadar benimsediğim konusuna gelecek olursam, hakkında bir şeyler yazacak kadar olan o standart ve çokbilmiş cevabı verebilirim. O halde parçada bir anlam bütünlüğü gözetmeksizin önemli bulduğum çok beğendiğim hatta bazı yerlerde müthiş haklılığıyla (her ne kadar kişisel bir yorum yaptığımı düşünsem de genele yayılmasını canı gönülden dilediğim düşünceler ve daha nicesi) boyumu aşan ifadeleri, ki onlar yorumsuz olmanın saflığıyla okuyanları hizaya sokalabilirler en nihayetinde istila edilmiş beyinleri ile, derlemekle işe koyulalım. Kitap iki kısımdan oluşuyor iş bankası yayınları baskısında.
*
Yaşamın kısalığı üzerine:
Giriş kısmında Cengiz Çevik tarafından gayet basit bir şekilde özetlenmistir aslında. Okuyalım öyleyse.
......" Bu bağlamda mutlu yaşamak doğayla uyumlu yaşamaktır. Doğaya aykırı ve erdemlerden uzak yaşamak ise yanlış bir şekilde yaşamın kısa ve eksik olduğu olgusunu doğurur oysa yaşam doğru değerlendirildiğinde insana yetecek kadar uzundur. Makam ve şöhret peşinde koşmak, yarını düşünmekten bugünü kaybetmek, başka bir deyişle ani yaşayamamak yaşamı kısaltır. Buna karşılık kusurlarımızla yüzleşmeli, erdemli bir yaşam için kendimize dönmeliyiz."

Yukarıdaki ifadeyi biraz zenginlestirecek olursak, yaşamı kısaltacak çok fazla yine bize ait olan yararsız eylemlerimiz ve eyleme geçemeyen duygu ve düşüncelerimizden bahsedebiliriz. Liyakatsizlik, kendi çabamızı hor görme, sürekli olan meşguliyet hali, hayatımız için zaruri olan dengeyi hayatımıza dahil etmeyişimiz, sükürsüzlüğümüz, inançsızlığımız, yaşama ve ölüme karşı kayıtsızlığımız ,saygısızlığımız, hatta onu yok sayarak gösterdiğimiz budalalığımız. Aslında herkes biraz düşününce bu boşlukları kendileri doldurabilecek, yazdıklarımdan daha fazlası ile. Tabii düşünmek için bir zamanı kendilerine çok görmezler ise... Yani Seneca'nın haklı olduğu yerdeyiz; " Ruh için neyin iyi olduğunu ruhun kendisi bulsun."

Bir diğer kısım ise mutlu yaşam üzerine:
Kimler mutlu?
...." Şöyle bir tanım yapmak da mümkündür ; iyi ve kötü zihin dışında başka bir iyi veya kötü diye tanımayan, ahlaki doğruluğa önem veren, erdemden hoşnut olan, şansın getirdiklerinin şımartmadığı ve parçlayamadığı kendisine gerçek hazzın hazları küçümsemek olduğu düşüncesini benimsemekten daha büyük bir iyilik yapamayacağını bilen insana mutlu diyelim."

Haz kısmına dikkat edelim. Zaten kitapta da birçok yerde baş düşmanımızın doğuracağı tehlikeler hakkında yer yer sert dille ve daimi bir sıklıkla uyarılacağız.

...." Dolayısıyla yargısı doğru olan mutludur, her ne olursa olsun, mevcut durumda başına gelen şeylerden memnun olan, kendi koşullarına uyum sağlayan ve yine koşullarının yarattığı her durumda aklın rehberlik ettiği insan mutludur."

Ek olarak inancının gerekliliği ve dogru inancın kutsallığı doğrultusunda hayatla her daim aynı ritimle kalamıyorsak da aynı şarkıya eşlik etmenin tadını çıkaralım.

Ve bu yazıyı da noktalama kararı aldım her an elimin altında olmasını elzem gördüğüm ve şu anıma da eşlik eden klavuzumu 5 dakika karıştırmamın ardından. Yalnızca açıp açıp okumalıyım ve bir diğerleri de.
Çünkü yoğun bir farkındalık ile okuma gerektiren bu satırlar daha fazla bir oyalanmayı hak etmiyor.