İşbu bir mektuptur. Okusundur eski güzelim, yeni köyüne hayırlı olsundur.

Sevgilim ben bir manyağım. Sevgilim ben bir damla yağmur bile değilmişim. Takılıp düştüysem saçlarına aşkın bir aptallık olarak görüldüğü bu çağda, seni ne diye sevmişim? Niye bir doktor yazdı reçetemi? Acilen yatırılmam gerekirmiş dizlerine. Acilen okşanmalı saçlarım ellerinle. Derken... Sevgilim ben bunu da yaptım! Çıktım üstüne aşkın. Sevgilim, ben üstüne çıktım aşkın. Öldürdüm aşkı, boşluğunu kavradım. Uçtum kafesimle birlikte, meğer kafes zihniminmiş, anladım. Çok düşündüm bir zamanlar. Seni, beni yaratanın manasının sokaklarında ağladım. Güzelmiş acısı aşkın, varlığın bir küfünü bana koklattı. Ama acıydı, dayanamadım. Gücüm kadın istedi, adın bana yetmedi.


Aynıymış, insan insanın aynasıymış. Birkaç yüz öptüm. Birkaç yüz küçük el tuttum. Birkaçlandı zihnimde yüzler. Bir gece toplandılar, birkaç kadın sildiler elbirliğiyle unutulmaz sandığım varlığını. Çivileriyle geldiler, çivilerini söktüler. İnce sesleriyle inlediler. Sıcaklıklarını sundular. Aldılar üşümeklerimi benden, sana şiir yazmayayım diye kalemlerimi kırdılar, kağıtlarımı yırttılar. Hayallerimizin üzerine siyah bir perde çektiler. Sonra gürültülü bir kepçe getirdiler. Bozuk bir filmden kesit gibi gecekondumuzu yıktılar. Doğmamış çocuklarımız o evin içindeydiler. Bana daha koyu saçlar verdiler. Geldiler birden kahverengi gözleriyle güzeller. Bana güzel saçlar koklattılar. saçlarının kokusunu dimağımdan çözdüler.


İşbu bir mektuptur güzelim. İnanmazsın, bağladılar beni, bir fantezi olarak değildi bu. Saydılar bana tüm renkleri, zamanla unuttum en sevdiğin rengi. En sevdiğin yemekleri tabaklardan döktüler. Kavlattılar duvarlardan resimlerimizi, kitapların arasına koyup sahaflara sattılar. Atkılarını, eldivenlerini fukaralara dağıttılar. Seni parçalara ayırdılar içimde, gözlerimden çıkardılar gözyaşlarıyla. Niye gelirim dedin ve gelmedin? Bir gün gelecek dedim, inanmadılar. Sen belki başka biriyle çoktan beri sevişirmişsin. Belki sen hatırladığımdan başka biriymişsin.


Bu sabah içim acımadan uyandığımı belirtmek isterim. Unutamadığımdan değil, unutmak istemediğimden bunca yıldır vurgundum. Bitmişsin içinde kırgınlıkla, senin için önemli olmayan bir aşk benim için neden önemli olsundur?


İşbu seni sevmediğimi beyan ettiğim mektuptur. Bu da gözünün gördüğü son cümlemdir.