Hasretin şanıdır adın
Amansız bir duruştan başlar
Aysarlara ayı sorgulatır
Annesizlere anne dedirtir, acıdan dört köşe
Anne...
Bir halden anlamayan sen değilsin
Bir hanlarda içki arayan, sen değilsin
Tek mutsuzu şehrin
Tek uzağım benim
Ben pek çok şeye tuzak kurmuşumdur
Benim kalbim defalarca kırılmıştır
Ve kınanmaktan bir hal olmuşumdur
Nefes aldığım için bile
Yalnız umum bunlar arasında, sende başka şeyler vardır
Çok başka, gözlerinin rengi sınırsız renk armonisi taşır
Sonra konuşurken sen, serçeler dahi sessizliğe durur
Seyri manasızdır güneşin batışını
Daha güzel bir şey vardır, daha mucizevi
Senin bir şey anlatırken büründüğün şaşkınlık
Ne çok şeye şaşırırsın, ah benim biricik mahkumluğum
Ağaçlara, gökyüzündeki bulutlara
Ve en çok insanlara
İnanmıyorum dersin anlatırken kötülüklerini
Ben de inanmam senin böyle güzel oluşuna
Böyle efsuna çalışına ama salt ona
Dereleri tepe yap sen en iyisi
Günleri gece, tezgahı boşalt gül koy yerine
Ve ağzına bir çiçek
Ağzından öpeyim, saçlarını savur
Ve matizlikten delireyim
Bir de besili bir kandırış olma, uzun uzadıya anlattılar seni bana
Senmişsin iyi olmayan, bana iyi gelmeyen
İyi bekleyen kim? Bana tek gelen
Sensin, bilmiyorlar
Tek bilmeyen sen değilsin