Bir ıssız sahil kıyısı kasabasıdır aşkın.

Yolcusu vardır hancısı yoktur sevgilim.

Yağmurlu günlerde adını geçirmek.

Sırılsıklam kala kalmaktır orta yerde.

Rüzgarlarda kurulanmaktır seni anmak.

Üşürken yanmaktır.

Ve seni düşlemek, bir bardak suyun içinde boğulmaktır.

Gitgide gidemiyorum daha çok kaldım sana.

Ben geçemiyorum, günler geçerken.

Ne saatler dur durak biliyor ne de mevsimler.

Ama ben gittiğin günde kaldım sevgilim.

Saçlarım zamanla yarışını kaybetti.

Göz altım, uykusuzluktan mı bilmiyorum.

Ama yeni doğan bir bebeğin yaşamak istemeyeceği kadar büyük bir acı var içimde.

Hançer desem, kan akardı.

Yara desem, kabuk bağlardı.

Hiçbiri değil.

Şimdi kalkıp doktora gitsem, 

sensizlik diyecek.

İşte bende bundan korkuyorum.