bir yere uğrarken

ya

da

bir yere varamazken...

vazgeçişin ne olduğunu bilmek gibi.

susmaların anlamını boğazında taşıyıp

kalabalıkta tenhalaşır gibi.

adına açılmış hüzün sayfasında duraksayıp

her şeyi birbirine karıştırmak gibi.

kendinden sıyrılıp taşarken

boşluğu yeterince dolduramak gibi.

aklından geçeni dışarı çıkarırken,

kaldırımdan yola inip ayrılmak gibi.

sayısız cümleleri bırakıp

bir kelime ile kaybolmak gibi.

sızısı durmadan yaranın,

dikiş tutturamamak gibi.

varlığını yok sayıp,

somut bir hayatta solmak gibi.

bir bütünün doğruluğuna inanıp

parça parça kalmanın tesirsizliği gibi.

yolu bitirdiğini düşünüp,

son bulmayacağını fark etmen gibi...