baş ucumda bir serçe

düştüğüm geceden kopardı hayali


gök paramparça oldu

kızıl bulutlar çöktü

uzandı yarı çıplak

bir kuzeyli güzel gibi deniz


tek tek işledim kurşunla

kıyısından çekilmiş gözlerini

kalbimin dökük duvarına


baş ucumdan bir serçe

uçtu gitti


hep çok uzakta

yüreğinsiz

gövdesi hınçla sıkılmış

prangalı kanatlarında

hareli günahlar taşıyan

ay ışığına hayran

serçeydim


yalnız türkülerin

ya da pencere kenarı

kuşlara hasret kedin

yağmurlu gecelerin

gözyaşın

göz kapağın

bakışın

ve

bir başınalığındım senin

ya da

hiçbiri


uyusam

bir ölü yaprak gibi

zemheri yükü üstümde

kıyameti kopsa hasretin

çatlasa şah damarı

beklerim olduğum yerde


yalnız değilim ama

karşıda yağmur

baş ucumda serçe


baş ucumda bir serçe

kadeh kaldırdı bana

hatırası kaldı bir yudum

bıraktı bardağında


zaman boğazından yakut bir ateş gibi

aktı gitti kanatlarına


baş ucumdaydı

bıraktı beni


...