''İnsan bir akşamüstü ansızın yorulur''

ve serçeler yükselir parmaklarından

o insan daima teklikte kalır

göçüp giden yabancıların ardından

bir dünya düzenine teslimdir artık

içinde bütün kelimelerin olduğu

kaybolmuş bir sözlük gibi

ama sözlük değil bura önemli

insan nefes alıyor ve

insan, nefesinin yankısını görmek istiyor

bazen de masalara vura vura yürümek

ama yorulmak istemiyor akşamüstleri

bununla başa çıkamaz ki

sabah olsa yine bir nebze iyi

akşamlardan kaçanları akşamüstü vurmayalım lütfen

kimse serçeleri öyle görmek

bir ses yükselmesinde yitip gitmek

istemez zaten

ama istekler, istenilenler

serçelerle uçup kaçıyor sanki

vurmayın serçeleri

hem serçenin eti ne kadar ki?