Bir gece yarısı kaleme sarılmak

Gözlerinde bir gece kahverengisi

Yahut bir gündüz vakti

İntihar tutkusuyla yaşamak


Bir gece aydınlığı, aydan vurma

Yüzünde sevdanın tebessümü

Yahut parıldayan yıldızlarda

Sallanmak isteyen bir çocuk gibi yaşamak


Sana bakmak eve gelmek gibiydi

Uyumak gibiydi

İki gece aralıksız bir nöbetin ardından

Gözlerin kar yağmış bir sabah gibiydi


Seni hissetmek ruhu hissetmektir

Evreni nefes gibi çekmek

İki dünya arasında sıkışmak gibi

Doyumsuz bir haz içindeydi


Senden bana akan tebessüm pınarları

Gözlerindeki yıldızlı parıltılar

Şefkatli dokunuşlar

Ellerimden kayıp gitmede yaşanmışlar


Ellerin ellerimden kayıp gitmede

Gözlerini tutamıyorum

Gece oluyor

Göremiyorum gülüşlerini


Bir gökyüzündeyim

Sessizlikler içindeyim

Çıldırmak üzereyim

Duyamıyorum sessizliğini


Gökte benden sana akan saatler

Tükeniyor

Ne yapsam bilemiyorum

Daha önce gökten akmamıştı saatler


Daha önce sıkışmamıştı ruhum

Gece ,karanlıkta çökmemişti

Gündüz kaybolmamıştı

Zamansızlıkta yaşamamıştım


Sanırım kaybediyorum

Senden bana akan serveti

Ve şimdi daha gaddar buluyorum

Gökteki serengeti


Sanırım sensiz de yaşıyorum

Belki daha solgun

Daha çirkin

Yahut daha durgun


Belki bir çam ağacı olamıyorum

Çiçek açan bir nergis

Yahut uyandırmıyorum

Kimsede bir yaşama sevinci


Artık bir kaktüs gibi yaşıyorum

Suya bile ihtiyaç duymadan

Ayazda donmadan

Küsünce bir daha yaşamadan