1960 yılında yayınlanan Yeymiyyat imre'e Lâ Mubaliya adlı kitabında Arap kadınının şeriattan gelme haksızlıklara isyan edemeyişini kınamış ve kalemini kadın ağzıyla konuşturarak erkeklere şu şekilde çatmıştır:
"Bu kitap cahil ve budala Orta Doğu'nun (Şeriat dünyasının) daha ağzını açma fırsatını vermeden suçladığı ve mahkûm kıldığı her kadının kitabıdır. Bundan dolayıdır ki Orta Doğu (Şeriat ülkeleri), benim gibi kendisini kadın kılığına sokup, kadın bileziklerini takıp, kadın kirpiklerini ariyet alıp, kadın hakkında konuşabilecek birine muhtaçtır. Kaderin ne acı tecellisidir ki kadın, kendi öz sesi ile konuşma olanağından yoksun kalırken, ben (onun adına) kadın sesiyle haykırayım.
Biz erkekler, her fırsatta uygar olduğumuzu iddia ederiz, oysaki Sibirya'daki sırtlanlardan da daha yabani ve vahşiyizdir.
Avrupa üniversitelerine giderek öğrenim görmüşüzdür ama, döndüğümüzde Mau Mau'lardan da daha ilkelizdir. Sevgililerimize çiçekler takdim ederiz ama, birisiyle seviştiğini gördüğümüz kız kardeşimizin kellesini uçurmayı marifet biliriz. Benim kadınlar bakımından dilediğim bir özgürlük vardır ki o da -sevme özgürlüğüdür- (başka bir deyimle) bir kadının, bir erkeğe -seni seviyorum- diyebilmesi ve derken de kafasının kesilip çöp tenekesine atılmayacağını bilmesidir. Bizim ihtiyacını duyduğumuz şey, seks konularındaki batıl itikatlarımızı yıkmak ve kadın sorununu uygar ve bilimsel açıdan ele almaktır. Sizleri ben -insan varlığı- kertesine yükselmeye (erişmeye) çağırıyorum."