Tanımadığın birinin yanına gidip öylesine bi sohbet etmek ya da bi sorunu, aklını karıştıran bi şeyi sormak konuşmak neden bu kadar zor. Neden hepimiz insan olmamıza rağmen iletişim kurma zorunluluğunda olmamıza rağmen, gereksiz sessizlikler gergin anlar yaşanıyor. Neden şaşırılıyor. Anlaşılamıyoruz bunun için bir çaba bile sarf etmiyoruz. Yalnızca kaçıyoruz yeni insanlardan, yabancılardan, farklı fikirlerden. Neden ben akıl edemedim diye düşünmekten. Korkuyoruz da. Henüz o kadar gelişmedi cesaretimiz. Ufak bi girişimde bulunmak istesek de karşı taraf korkutuyor bu sefer bizi. Sesinin titremesi, başına ilk defa böylesinin gelmesi. İlklerin tedirgin ediciligi. İnsan elini dahi nereye koyacağını bilemiyor. Sonra acı bi vazgeçiş ve kaçış eylemi. Ve birde sonradan o kişiyle karşılaşma korkusu. Bu sefer aranızda anlamsız bi sohbet geçmiş olucak ve nasıl ne konumda olduğunuzu bilemiceksiniz. Selam vermek ve vermemek arasında kalacaksınız sadece. İki tarafında zor durumda kalması, şaşırması nasıl hareket edeceğini bilememesi neden. Bu tecrübe neden doğarken yüklenmedi bize bu rahatsız edici duygulardan arınıp yalnızca konuşabilmek neden mümkün değil. Neden bu konumlandırma isim takma isteği. Bu çırpınış sadece yorucu ve bi o kadar heves kaçırıcı. Hepimiz kendi kafesimizin içinde yaşamaya çalışıyoruz. Ne acı.