Lütfen konuş!
Sesinde bir mısra, bir şiir var.
Tanıyor ama anımsayamıyorum.
Lütfen konuş, sesinde şiir olan adam
Konuş ki meleklerin şarkısına benzeyen sesin
Hiç hareket etmeyen dudakların
Kalbime dokunup
Bana şiir olsun.
Hayır, yapma!
Ne olur konuşma
Sen konuşursan susar kuşlar
Ötmez bülbül
Ve ben de onunla susarım
Gülün bülbülü olarak.
Sadece bir an, bir kelime sesinden duymak için
Bakışları sesini yer
Sesindeki şiiri yok edip
En güzel düşümü içer.
Çünkü sen ki benim ilk can suyum değil
Son hikâyem olacaksın.
Sonsuzluğun içinde bir an
Bana benzer birini bulacak
Bir an sonra beni kaybedeceksin.
Her biri sen olup
Hiçbiri sen olmayan onlarca insan
Senin varlığından sebep bulup
Bir kâğıt üzerinde hayata tutunup
Bambaşka ama benzer yollarda
Ayaklarının altında senin kaderin, kadersizliğin içinde
Yaşamları nihayet bulacak.
Bir aşka tutunup sana dönecekler.
Senden kaçıp bana gelecekler.
Ben seni bilmeyip
Sesindeki şiiri içip
Gözlerindeki denizi izleyecek
Gözlerinden dökülen yağmurlarda ıslanacağım.
Seninle binlerce anıma,
Yaşanmış günlerime rağmen
Hiçbir zaman seni tanımayacağım.
Seni uzaktan görüp
Sesini duyacak kadar yakın olacak
Ama terinin kokusunu öğrenemeyeceğim.
Sadece uzakta kalacak
Seni hikâyelerime can yapacağım.
Sesindeki şiirleri dinleyip
Sana şiir olacağım.
Sesinde şiir olan adamı her gün yeniden
Hiçbir zaman olmayacağı
Her zaman olduğu gibi yaratacağım.
Çünkü onun sesinde şiir var.
Çünkü onda benim kaderim…
Benim için yazılan ilk şiir sesin
Son şiir ismin…
26 Ocak 2019