Bugün gözlerimin taa içine baktım,aynaya denk gelip.

Huysuz, inatçı, çatık kaşlı, azimli bir kız gördüm. 

Bildiğimin aksine sevimliliğine rastlamadım.

O gözlerden kalbin karanlık köşesine yelken açtım.

Yüzümdeki siyah çizgilere daldım.

Gözlerimden başlayıp,çeneme kadar uzanan

Siyah derin derelere rastladım.

Gözyaşı izlerimin haritasıydı bu.



Kaşlarım arasındaki ince çizgi sızladı,

İnadım bir boğa kadar ağırdı.

Kaldır başını dik dur 

Karanlık yakında, ışık içinde, dedi inatçı ses.

Kuyu sessizdir, güneş gebedir 

Zaman bakidir, umut derindir.

Yeter, dedi kısık sesle,

bana bir şeyler anlatmaya çalışan güruh

Şimdi değil, şuan değil, sırası hiç değil.

Sus artık sus, sus...


Hayallerin var diye ekledi,bir köşemde unuttuğum zaman.

Hayallerim kadar da öfkem var,diye girişti yaralarım.

Yaralarım sessizdi aslında, böyle bağırmazdı.

Şaşırdım.

Öfkem var diye yeniledi 

Dünyaya, haksızlığa,susmalara...

Bir anda kafasına sıkıp, tek kurşunla,

Ansızın giden dosta öfkem var. 


Susturamıyordum onu.

Dokunsam Hiroşimaya atılan bomba 

Benim üzerimde patlayacak,tuz buz olacaktım.

Sakinleş dedi aklım, sakinleş.

Seyirci kalacaksın, daha çok bağıracaksın, durma.

Dağlara haykır, yankın dövsün bulutları

Toprak titresin, deniz yarılsın.

 

Şimdi sahneye adım atıyorum.

İlk perdemi çekerken, emekliyorum 

Hayat ağacına saçlarımı asıyorum

Kendimi buluşum, benim yokuşum.

İyi seyirler diliyorum...