bu gün turunculukları gelir geçer.

sevda bir bıçak gibi saplanır göğsüne,

gökyüzüne bakıp kendini avutursun.

kulağında sesim yankılanır,

durup etrafına bakınırsın

yokum, keşke olsam.

bir anlık düşüşten sonra hızlıca kalkarsın,

hayat seni hiç bilmediğin bir anıya götürür

bir ağacın renkli yaprakları da iyi gelmez

belki okulun son günü söylenen marş bile gülümsetmez seni

olsun, sen çabala.

şimdi lise kapısında hafta sonu ne yapacağını konuşan iki çocuk oluverseydik,

koluna girseydim usulca

bahçeli'den tunalı'ya yürüseydik

"her aşk bir gün biter mi?" deseydim

uzun, bitmek bilmeyen cümlelerinle

yol ne çabuk bitti diye düşünseydim.

sevdiğimiz o mekanın önüne gelince,

aniden durup gülümseseydin

ben, benim için yaptıklarını keşfetseydim

sen, senin için yapmadıklarımı es geçseydin.

dost, anne, baba,

en sonunda bir aşık olsaydın bana

seni hazana benzetişim de

senin beni şifacı sanman da dinseydi aynı anda.

tüm güller soluverseydi,

sen tunalı'dan eve yürüseydin

benim daha çok yolum var deyip,

bir otobüse el etseydim.

o iki liseli olarak kalsaydık

kendimi sevginin emin ellerine bıraksaydım

yani kaderimde maşuk olmak da varmış deyip

aynı şarkıyı çalsaydım

senin de bir yerlerde gülümsedigini bilerek

gülümseseydim,

olsun.