Bir gün taşları arasında açmış çiçeklere basmadan
Geçmenin imkansız olduğu bir kaldırımda yürürken
-ki unutmabeni çiçekleriydi her biri
Bir Avrupa saksağanı tüm ihtişamıyla önümden geçti
Yüreğime çiy düşerdi beraber uyuduğumuz her gecenin sabahında
Bir kurbağa uykusu kalırdı o an geriye
Bir toprak kokusu alırdım
Tan vakitleri ve akşamüstleri
O odada güneş tam da birbirinin zıttı olan iki açıyla
İki farklı pencereden, doğrudan
Düşerdi yüzüne
Elmacık kemiklerin parlar
Köprücük kemiklerin gölgelenirdi
Sesler kesilirdi, geriye sadece
Bir martı çığlığı, bir aşık ıslığı
Bir radyo cızırtısı kalırdı
Sen adını bir kuştan alan masum adam
En soğuk havada bile sıkı giyinmeyen
Burnunu çekerken de hastalanmadığını iddia eden
Hastayken dahi soğuk sudan vazgeçmeyen
Elmacık kemiklerin belirgindi gülerken
Köprücük kemiklerin belirgindi sevişirken
Az aydınlatılmış o odada
Kırlangıç
2024-09-24T09:35:26+03:00Çok teşekkür ederim.
Uygar ÇATALTAŞ
2024-09-24T02:35:27+03:00Çok etkileyici.
Kalemine sağlık 🎶