İzlediğim dizide geçiyordu bu söz “Sevgi açlığı çekenlerin sorunu sevginin neye benzediğini bilmemeleridir. Kandırılmaları kolaydır, olmayan şeyleri görmeleri de.” Dizinin adı The End of the F***ing World. O kadar doğru ki bu cümle çoğu insan başta anne babasından bu sevgiyi alamıyor öğrenemiyor ve bu yüzden sevildikleri zaman buna inanamıyorlar. Sevgi insanın tüm sınırları aşmasını sağlayacak kocaman bir kavram. Dün gece hava soğuktu Minik (kedim) normalde ayak ucumda yatar battaniye örterim üstüne yeterli olur kuyruğuyla burnunu örtüp kıvrılıp yattı üşüdüğünü düşündüm ona seslendim yorganı açtım gelmesi için geldi sol tarafıma kalbimin yanına yattı gırlaya gırlaya o kadar muhteşem bir his ki bu hiç bir şeye ihtiyacı yok. O an sadece kızımın verdiği huzur ve kara bulutların dağılışı vardı. İnsan sorumluluk aldıkça büyür sevdikçe bir de. Çünkü çevrenizde gerçekten sevdiğiniz insanlar olunca arkadaş, kardeş, sevgili ne olursa olsun o kişinin sevdiği/sevmediği şeyleri aklınızda tuttuğunuz ve ona göre davrandığınız onu tolere edebildiğiniz zaman anlıyorsunuz olgunlaştığınızı. Yalnız olmak alışma süreci geçtikten sonra özellikle çok kolay, emeksiz çünkü tek düşünmen gereken kendi ihtiyaçların. Dışarı çıktığımda soğuk havalarda kedilerin birbirine sokularak ısınmaya çalışarak uyumasını görmek bile içimde eriyip gideceğini düşündüğüm sevgiyi diriltiyor. Sevginin her boyutunu anlamak içine işlemesine izin vermek sakinleştirici bir his. Hayat kargaşasına dur deyip detaylarla mutlu olup, mutlu etmek sonsuz muhteşem bir döngü.