aşk,

bize musallat olan hem fiziksel hem de görünüşe göre en ruhani şeydir

tamamen bedene yapışır

fakat tamamıyla bir sembol olarak

tüm insan varlığı için

onu uyandırmak için

duyu kapılarından gizli ruhumuza girmek için

bu nedenle, her aşka kendi özelliği olarak

ebedi yakınlıkta ebedi bir yabancılaşma verilir ve ondan sapmaz

nerede insanlar seviyorsa

biri diğerine nazikçe dokunur

ve sonra onu kendi haline bırakır

ulaşılamaz bir yıldız gibi adeta

sevdiğimiz şeyler ve başlı başına sevgi

özünde derin ve gizli bir trajedidir

sevgi -

güçlü ve verimli etkisini ancak böyle olduğu için ifade edebilir

kişi kendi içine bu kadar derine inemez

tüm güçlerin hala iç içe olduğu

tüm karşıtların hala rahatsız edilmediği

gizemli bağlantılarında mutluluk ve eziyet hissetmeden yaşamın kaynağından çekilemez

çünkü insanın başına gelenler yalnızca tek yanlılıkların ve bencillik -

ya da bencillik, şehvetli ya da ruhsal ayrımların ötesinde değil

aynı zamanda hayatımız boyunca herkese karşı korumaya çalıştığımız

özenle, zahmetle kapatılmış refahın da ötesindedir