O kadar yalnız ve çaresizdi ki

Bir yerlerden kalem bulup üniversite yıllarından kalma eski bir deftere yaşadıklarını ve hissettiklerini yazmaya başladı.


Çünkü cümle kursa dinleyecek, dinlese de anlayacak kimse yoktu.

Eski bir deftere olan umudu, bir insana olan umudundan daha fazlaydı.

Keşke sadece umudu olsaydı fazla olan...

Güveni ve sevgiyi bile o defterde bulmuştu.


Kaleminden dökülen her sözcüğü biliyordu ki yüreğinde taşıyacaktı o defter.

Durdu ve düşündü, bir insanda kaç gün dururdu? Kaç? Kaç yıl? Ya da kaç saat...