Sevgili Bilgisayar,

Son zamanlarda yaşam kavramını düşündüğüm gibi onun parçası olan ölüme de sıkça yer veriyorum. Kimi düşünüre göre 'doğmadan önce ölmüş olduğum gerçeğini kabullenemiyorum' kimine göre ise 'kayıtsızlık halidir.' yine de tüm bu fikirler tahminden öteye geçmeyecek safsatalardır benim gözümde. gidenler geri dönmüyor ki bilgi alalım. Doğmaktan ölmekte hiçliktir. Hiçlikten geldik hiçliğe gidiyoruz ve arada kalan süre de bellek var. Başlangıçta ve sonda hiçlik döngüsü varken bunca anı, acı, keder yani bir insanda olması gerekenler ne için? Bunca telaş, koşturmaca ne için? Belki de bunların hepsi bitiş çizgisini düşünmemek için insanların kendine yarattığı meşgalelerden başka bir şey değildir. Zihnimizi oyalıyoruz. İşin sonunda neye varacağımızı unutacak kadar unutma eylemini unutuyoruz. Hiç ölmeyecekmiş gibi yaşıyoruz. O kadar unutuyoruz ki ölümü yabancılaştırıyoruz. Yaşamın içinde ölümde vardır ve olmaması gereken bir halmiş gibi bakılamaz.