Sevgili Bilgisayar,
Beni çevreleyen prensiplerim ve hiç geçemeyeceğim o dört duvar ve daha niceleri. İnsanlar, iyilik gördüğü zaman iyilik bekler, aynı dozda olmasını isterler. Kimsenin beklentilerini karşılamak istemiyorum çünkü sonu gelmeyen bir cendereye benziyor. Benden fazlasını bekledin seni kendi ringime aldım, ilk yumruğu savurdun ama kimse sana madalya vermeyecek. Kiminle savaşıyorsun? Aşk, sevgi eldivensiz boks yapmaya benzer bence. Ta ki biri aklını yitirene kadar her şey eğlenceli gelir. Kendimi geri çağırdım, ring bana ait. Biliyorum ki hepsi çok yakında son bulacak tüm bu enkaz. Kimse sizin sınırlarınızı istemediğiniz sürece zorlayamaz. İşin sonunda kendinizle kalacaksınız ve kendinize ait değilseniz kimseye ait değilsinizdir. Pis bir iş, kirli dövüşüyoruz ama olması gereken buysa parçalara ayrılana kadar durmayacaktır. Kendimi kazanmam için senden vazgeçmek gerekiyorsa koşarım. Tüm bu bildiğim doğrular, prensipler, kurallar, inandığım doğrular ve inanmadığım yalanlar, öğrenme açlığı, merak sevgilerle...
Çok küçük alaycı, iğneleyici sözler, safa yatmak, küçük dudak kıvırmalar, dolaylı sözler ve bir sonuca varmayan yollar, dolambaçlı sözler, lafın arkasında durmayışlar, özgüvenin şişirilmiş balon oluşu, boş teneke sesi, hastalıklı çöp yığınları lanetlerle...
Behzat
2024-04-19T20:57:01+03:00rica ederim yazar hanım!
sinem
2024-04-19T20:37:18+03:00geriye kalan sağlamlar bizimdir! ve teşekkür ederim, bay yazar
Behzat
2024-04-19T20:35:03+03:00İlk yumruğu savurmaktan öte son yumruğu atanın kazandığı bir savaştayız. Bizi parçalarına ayıran hislerimizi benimseyip bir yere ait olmak istiyoruz. Kimi zaman da bildiklerimizden vazgeçip koşmamız gerekir. Enfes bir yazı olmuş yazar hanım :).