Sizin kadar üzgünüm bugün.
Söyleyin leydim,
Bu tükenmez buhranım kaç yağmur bulutu eder?
Hislerim, düşünceciklerim sığmıyor içime
Söyleyin leydim,
Kaç gemi batırır bu büyük ağırlıklar?
Mütemadiyen ıslık öttüren bir düdüklü tencereye benzer kafam.
Fakat leydim,
Ateşi kapanmayan bir tencere nasıl sakinleşir yahut sessizleşir?
Öyle bir basınca çıksak ki kafa tenceremin içinde
Elmasa dönse tüm varlığım
Yokluğum da kalsa tek, başındaki elmasla
Söyleyin leydim,
Bir işe yarar mıydım?
Yahut patlasa tencerem her yer varlığım olsa
Ve kurtulsa varlığım,
Bu basınçtan, hep sıkışmaktan
Alabildiğine genişlese duygularım, düşüncelerim
Söyleyin leydim,
Bir gezegen eder miydim?
Vazgeçin bu tencereden,
Ben vazgeçtim.
Duygularım ve düşüncelerim
Oluşun sebebi olan parçacıkların yükü kadar zıt değil mi birbirine?
O vakit leydim, lütfen söyleyin...
Bir yıldız ya da bir Nebula olabilir miydim?