Ben senin en çok sesini sevdim
Buğulu çoğu zaman, taze bir ekmek gibi
Önce aşka çağıran, sonra dinlendiren
Bana her zaman dost, her zaman sevgili
-
Ben senin en çok ellerini sevdim
Bir pınar serinliğinde, küçücük ve ak pak
Nice güzellikler gördüm yeryüzünde
En güzeli bir sabah ellerinle uyanmak
-
Ben senin en çok gözlerini sevdim
Kah çocukça mavi, kah inadına yeşil
Aydınlıklar, esenlikler, mutluluklar
Hiç biri gözlerin kadar anlamlı değil
-
Ben senin en çok gülüşünü sevdim
Sevindiren, içimde umut çiçekleri açtıran
Unutturur bana birden acıları, güçlükleri
Dünyam aydınlanır sen güldüğün zaman
-
Ben senin en çok davranışlarını sevdim
Güçsüze merhametini, zalime direnişini
Haksızlıklar, zorbalıklar karşısında
Vahşi ve mağrur bir dişi kaplan kesilişini
-
Ben senin en çok sevgi dolu yüreğini sevdim
Tüm çocuklara kanat geren anneliğini
Nice sevgilerin bir pula satıldığı bir dünyada
Sensin, her şeyin üstünde tutan sevgini
-
Ben senin en çok bana yansımanı sevdim
Bende yeniden var olmanı, benimle bütünleşmeni
Mertliğini, yalansızlığını, dupduruluğunu sevdim
Ben seni sevdim, ben seni sevdim, ben seni...
Sevi Şiiri - Ümit Yaşar Oğuzcan (ÜYO)
Yayınlandı
Samet Karabulut
2023-08-16T16:47:27+03:00Bu şiirle alakalı hüzünlü bir anım var. Üniversitede büyük bir grupla oratoryo gösterisi yapmıştık. Daha sonra o gruptaki bazı arkadaşlar bir şiir dinletisi hazırladıklarından bahsettiler ve beni de davet ettiler. Yoğun bir prova sürecinde herkes kendi seçtiği şiiri büyük bir hevesle okuyordu. Kendine güzel bir fon müziği seçiyordu. Ben de bu şiiri seçmiştim. Dinletiye kısa bir süre kala beni arayıp programın çok kalabalık olduğunu ve beni çıkarmak zorunda olduklarını binbir özürle dile getirdiler. Ben yine de arkadaşlarım olduğu için nezaketle karşıladım ve seyirci olarak katıldım. Derken bir arkadaş bir anda kendi seçtiği şiir yerine bu şiiri okudu. O günden beri ezberimde olmasına rağmen okumam bu şiiri. İnsan bazen bir şiire de küsüyor işte.