Zerdüştün mağarasındaydım anca geldim

Gece çanları geç çalıyor günleri sayamadım

Evet şeyhim kefaretim artmış diyemedim,

Sustum.

Çünkü yaşamak boynuma atılmış bir ilmektir.

Yorgunum.

Ben insanlarda boğulurum.

Sevgilim ne ben 40 yaşındaki bir zenciyim,

Ne de kuşlar suçlu, biraz daha sıkılalım.

Şeyhimin mağarasında bir kelimeye binbir anlam yüklenir bilmem ki aradığım anlam kimin heybesindedir.

Dergahtan payıma düşen nedir. sevgilim ben ki çarmıhtan gerilirken nasıl anlatabilirim ki Tanrıyı

Dindir içindeki yangını sevgilim bu koşuşturma ki seni yorar.

Hatırlat şubat sonlarında sevgilim.

Yaşamak kendi başına bir arayış değil midir şeyhim?

De ki; göğsümde taşıdığım şey ki aynadır,

içinde gördüğün ki yansımandır,

sen ki aynadan da ötesin

kendini bulamayışın bundandır.

Mevsimlere ve küresel ısınmaya inat yanlış ekinler ekiyorsun göğsüne,

Göğsündeki bu karanlık ki bundandır.


Kötü gidiyor bu gidişat,

De ki Tanrım beni yavaşlat

Bütün gidişler ki erkendir.