Geçmişe yer ayırttım pencere kenarından
tadı unutulmuş mutluluk endüstriyel bir meyva
soyulmuş kabuğu
ve şakağımın ince tarafından
bırakmış tohumunu
şimdi yeniden yeşeriyor aklımda
Aniden burun deliklerimde
keskin kahve kokusunun
aklımı mor ve kahverenginin gerçekliğine
ikna edişi gibi cılız
çok beklenmiş bir haberin
kulağımdaki cıvıltısı
sanki yeri tespit edilemeyen bir deri kaşıntısı
Şimdi o cıvıltı sofra sıkıntılarıma davetli
şekli bozuk kelimeler çiğneyip
huzursuz bir gladyatöre dönüşürken
kafamın sezarlığında yok edildi
Geceden ayılıp gündüze uyuyanlara
pek de mütevazı değilken tan ağrısı
elektrikli gitarın acılı sesi
meşhur edip sıradan yaşamları
yok olup gitti
Hiç beklemiyordu bunu
sabahlarımın buzlu camı ardındaki
dahası hiç ölmeyecek sanırdı kendini
yüreğimin o cıvıl cıvıl akan sıkıntısı