1400’lü yılların başında; Floransa’nın Orta Çağ’dan artık uzaklaşmaya başlamış, Humanizmin yeni yeni aydınlattığı kalabalık sokaklarında, genç bir adam yürümekteydi. Her zaman dalgın, umursamaz, düzensiz, vurdumduymaz halleri etrafındaki insanların ona Şapşal Tomasso anlamındaki 'Masaccio' lakabını takmalarına sebep olmuştu. Borç isteyen herkese borç verir, verdiği bu borçları geri almayı bile umursamazdı. Bu yönleriyle her zaman alay konusu olmuştu.
-Böyle bir adamın darmadağın bir halde sokaktan geçtiğini ve insanların onunla alay ettiğini düşündüğümde zihnimde hep o ünlü Hint ezgisi çalıyor. Rönesans İtalyasının naif ezgileri yerine Awara Hoon, Masaccioya daha çok uyuyor sanki…-
Fakat aynı adam parlak zekası ve yeteneğiyle o sokaklarda dönemin üç yıldızından biri olarak parlıyordu.
Donatello, Brunelleschi ve Masaccio...
Masaccio resimde her zaman Donatello’nun heykelde yaptığı doğal yumuşak kıvrımlı hatları yapmaya çalışmış, Brunelleschi’ nin perspektifini resme uygulamayı amaç edinmiştir.
Ve bu harmanlamayı öyle iyi yapmıştır ki kısacık yaşamına rağmen eserlerinin etkisi kendisinden sonraki 500 yıla yön vermiştir.
Ve en önemlisi Rönesansın ilk temsilcisi olarak kabul edilmiştir.
Şimdi bu yazıyı yazma amacım olan en önemli eserlerinden birine bakalım.
Santa Maria del Carmine Kilisesinin içinde yer alan Brancanci Şapelinin Apsis bölümünün içinde Masaccio’nun Mükafat Parası/Vergi Parası isimli eseri bulunmaktadır.
Matta İncili 17:24-27 bölümlerinde ve Luka İncili 20:20-26 bölümünde hikayeyle ikili çeşitli kısımlar mevcut.
İsa ve Havarileri Kafernahum’ a giderler. Kafernahum tapınakları olan dini bir merkezdir. Şehrin girişinde insanlardan tapınak ziyaretleri amaçlı vergi alınmaktadır. Vergi memuru Aziz Petrustan vergi ister. İsa ise el hareketleriyle Taberiye Gölünü işaret eder. Petrus’a; göldeki balığı tutmasını ve ağzından parayı çıkarmasını söyler. Aziz Petrus, balığın ağzından parayı alır. Ve vergi memuruna verir.
Yazımızın konusu olan söz ise Luka İncilinde geçmektedir.
İsa’ yı tuzağa düşürüp Valiye teslim etmek için birtakım kişiler onun yanına gelir.
Ve ona şunu sorarlar; “Biz senin doğrulukla konuşup öğrettiğini, insanların görünüşüne bakmayıp Tanrı’ nın gerçek yolunu öğrettiğini biliyoruz. Öyleyse Sezar a vergi ödememiz caiz midir?”
Adamların ard niyetli olduğunu bilen İsa ise bir para ister. Paranın üzerindeki resim ve yazının sahibinin kim olduğunu sorar. Onlar “Sezar” deyince o meşhur cevap verilmiş olur:
“Öyleyse Sezar’ın Hakkı Sezar a, Tanrı’nın Hakkı Tanrı ya...’’
Masaccio bu resimde sinematografik anlatımının güzel bir örneğini vermiş, arka planda kusursuz bir manzara resmetmiştir. Bulut, dalga formunu oldukça başarılı bir şekilde yansıtmıştır.
İsa ve Havarilerini o dönemin kıyafetleriyle değil, Humanizmle birlikte Antik Roma ve Antik Yunan kıyafetleri kullanarak, filozof gibi göstermiştir.
Eserlerde genel olarak; Yüzlerde mimikler, başarılı vücut propozisyonları, (Adem ve Havva cennetten kovulma) Antik Roma ve Antik Yunan mimarisinin resme girmesi, oldukça başarılı perspektif örnekleri, Gerçekçi betimlemeye yer vermiştir.(Kutsal Üçlü)
Masaccio; 1429’ da Kutsal Üçlü’yü resmetmeye başlamıştır. 1428’ de Bakire Meryem, Aziz Yahya ve iki vakıfçıyı barındıran çalışmanın açılışını yapmıştır. Eserde olağanüstü bir derinlik algısı vardır. İzleyenler onun duvara delik açtığını bile düşünmüştür.
Masaccio aynı yıl söylentilere göre kıskanç bir rakibi tarafından zehirlenerek öldürülmüştür.
Dönemin ve dünyada ilk sanat tarihçisi olarak kabul edilen Vasari’ ye göre; Masaccio’ nun ölümüyle tüm şehri derin bir keder kaplamış, Brunelleschi sokaklarda ‘çok önemli bir sanatçıyı kaybettik’ diyerek ağlamıştır.
Masaccio’ nun mezar kitabelerine dönemin ünlü yazarı Annibale Caro şu dizeleri yazarak sanatçıyı onurlandırmıştır:
Resimler yaptım, resmim gerçeğe denkti.
Hareket, tutku ve ruh kattım figürlerime soluk alıp verirlerdi.
Bu yüzden de herkesin hocası Bounorotti (Michelangelo) bir tek benden öğrendi.
Annibale Caro
Kaynakça: G.Vasari-Sanatçıların Hayat Hikayeleri
Susie Hodge-SANAT