Her seçim bir vazgeçiş, her vazgeçiş bir seçimdi. Belki de stratejik bir hata yapmıştır diye düşündü. Yalnızlık paylaşılmıyormuş. İnsan hiç olmadığı kadar değişebilirmiş. Makyaj yapmayı sevmezken, bir anda makyaj yapmaya başlayabilirmiş. Sanıyorlar ki bir adam var onun için makyaj yapıyor. Hayır, bu ona mutluluk vermeye başlamıştı. Yazın ortasında saçını kestirmedi. Havalar soğumaya başlayınca kısalttı saçlarını. Gözyaşlarından daha uzun saç istemiyordu. Onu tanıdığını zannettiği insanlar bile onu yanlış tanıdı. Çıkarlara göre şekillenen bu dünyada dışarıda kalmak ya da kalmamak. İşte bütün mesele bu. Hayat devam ediyor ve insanlar ölüyor. İnsanlar ölürken insanlık da ölüyormuş. Kimi niçin öldürüyoruz? Neden savaşıyor hâlâ bu insanlar. Değişik virüsler pusuda bekliyor ortaya çıkmak için. Ders almadılar mı? diye düşünürken yan masanın geyik muhabbeti de bitmek bilmiyordu. Bir susun da yazalım dedi içinden. Zaten birazdan vardiyası başlayacaktı. Ne zaman kafasını dinlemek istese kafasını şişirmek isteyenler pusuda bekliyordu.