Parmağımıza batan iğnenin acısına ağlamakla o kadar meşgul ettik ki kendimizi
Paramparça yüreğimizde damlayan kanların farkına varamadık
Bilseydik ki içten içe öldüren bizi
Yine biziz ta kendimiz
Onu gömerdik karanlığa
Umutlarımızı gömmek yerine
Kaçtığımız dertlerden yediğimiz sillelerden
Aldığımız derslerden sınıfta kaldık
Asarken kendini yüz kiloluk zenci
Kümeste sesimizi bile çıkaramadık
Tıkırında ilerleyen tek şeyin geçen zaman olduğu şu dünyada
Kendi rayımızı bir türlü tutturamadık
Çareyi yüreğimizin ıssız kuytu köşelerinden çıkan sözlerde aradık
Pek de yanılmadık....