Bugün çarşıya ineceğim,
Mazot kokusunu içime çekeceğim,
Canım öyle istedi.
Bütün trafik kurallarına uyacağım,
Yavaş yavaş yürüyeceğim,
İnsanları dinleyeceğim,
Canım öyle istedi.
Bir mısır alacağım,
Tadına bakacağım,
Hoşuma giderse bir tane daha ısmarlayacağım,
Ha canım hoş olsun,
Her zaman böyle iyi geçinmez benimle
Oradan yol boyu yürüyeceğim,
Karaman kalesine geleceğim,
İlk buluştuğumuz banka oturacağım,
Yazmakta olduğum şiiri yazacağım.
O tepeden ezanı dinleyeceğim,
Saate bakacağım;
Bizimkiler merak ederler,
Aman etsinler canım,
İsterlerse arasınlar!
Bir sigara bulabilirsem, öksüre öksüre içeceğim,
Orada biraz duracağım.
Buralar güzel yerler,
Buralarda evsiz bir yanım,
Onu görürsem kopsun veryansınlar!
Burada içer ayyaşlar,
Belki biri arkadan yaklaşır boğazımı keser,
Belki biri çıkar, cebimde olmayan birkaç metelikten ister,
Veremeyince de kalkar kaşlar,
Bana bir güzel küfür ederler.
Aman etsinler canım ne olacak?
Bugün keyfimi bozmayacağım,
Güneşin batışını izlediğimiz yere gidip şehri izleyeceğim,
Seni, yaptıklarını hatırlayınca gözümden düşecek yaşlar.
Gökyüzünü karaya boyayacak kederler,
Aman boyasınlar canım, n'olcak?
Ben yine de üzülmeyeceğim.
Kaleden ineceğim,
Çarşıya geri döneceğim,
Biraz yürüyeceğim,
Kendimi seveceğim.
Ah bir sigara olsa da içsem, diyeceğim,
Küfürler savuracağım,
Biraz üşüyeceğim,
Yıldızları bir bir sayacağım. -En başta seni-
02 mart, 20
20.14
Karaman
O yere varacağım,
Şehri izleyeceğim,
Manzara da manzara ha!
Manzarayı izlerken biraz da özlem çekeceğim.
Duvardan aşağısı en az 5 metre,
-Düşsem ölmem-
Bir an tereddüt ediyorum,
-bir ses mi duydum ne?-
Aldırmıyorum, devam ediyorum,
Kötüden, kötülükten başka ne gelebilir ki?
-canımı yaksın-
İyiden kötülük gelecek,
Canımı yakacak,
Senden ihanet gelecek,
Sinemi vuracak...
Aşağıda salıncakta birisi mi sallanıyor ne?
Aman sallansın canım,
Benim gibi üzüleceğine,
Çocuklar gibi şen olsun.
İstasyona geliyorum,
Gelirken birisine soruyorum;
Sigarınız var mı?
Yok, diyor.
İyi günler, diyorum.
Gelirken birisi çıksa karşıma, diyorum kendi kendime,
Ne yapıyorsun oğlum sen?
Ne işin var senin bu saatte burada?
Sen bu saatte buralarda dolanmazsın, dese,
Yok, kimse çıkmıyor.
Biri bir bilse,
Ah bir bilse!
Ne yaparım bilmiyorum.
Bir kaç kötek buluyorum gelirken,
Cebimden çakmağı çıkarıyorum,
Yakıyorum birini.
Acemiyim tabii, arada saç falan da biraz yanıyor.
Üstüme sinmiş midir acaba?
Aman sinsin canım, Orhan Veli okurken İçtim derim.
Garibi açıyorum,
Sonu geliyor, okuyorum.
Arasında bir resim;
Kedinin kafası fanusa geçmiş,
Balıklarla yüzüyor.
Ben kağıdın aşağısındayım,
Balıklara, kediye bakıyorum.
Ressam arkadaşım Tuğçe çizdi bunu,
Doğum günü hediyem,
O günden beri saklarım.
Kağıdın arkasında bir not;
Hayatlarımızın anlamı onları taşıyan kırılgan bedenlerden çok daha öteydi.
Hep diyorum bu kıza;
Sende Füruğ Ferruhzad ruhu var, anlamıyor.
Neyse diyorum, açıyorum kitabı,
Bir sigara daha yakıyorum,
Başlıyorum okumaya;
Bakma fakirmişim, kimsesizmişim;
-Akşamüstüne doğru, kış vakti-
Benim de sevdalar geçti başımdan.
Şöhretmiş, kadınmış, para hırsıymış;
Zamanla anlıyor insan dünyayı.
Bir nefes daha çekiyorum sigaradan.
Düşlüyorum, ah şimdi yanımda olsa Orhan Veli,
Ne düşünürdü acaba?
Serseri, aptal, şiir düşkünü, keş?
Aman canım bana ne,
Ben de sevmiyorum kendimi nasıl olsa.
Birkaç şiir okuyorum, bitiriyorum,
İkinci sigarayı da bitiyorum.
Son sigarayı yakıyorum,
Annem arıyor;
Hani neredesin, saat dokuz buçuğa geliyor, diyor,
İstasyondayım, Orhan Veli okuyorum, geleceğim birazdan, diyorum
Ses yok, birkaç saniye duraklıyor karşı taraf.
Tamam, hadi çabuk ol, diyor, kapatıyorum.
Sigaradan bir nefes daha alıyorum,
Basıyorum banka, söndürüyorum.
Kitabı çantaya katıyorum, çekiyorum fermuarı,
İzmaritlerimi topluyorum.
Yok öyle yağma arkadaş,
İnsan pislettiğini temizlemeli.
Ne berbat meretmiş bu,
Ellerime sinmiş kokusu.
İlk defa bu kadar içiyorum,
Dudaklarımda acayip bir tat,
Boğazımda bir duman,
Aman bir daha içemeyeyim, diyorum.
Değerdi ama diyor bir yanım.
Değerdi.
Kalkıyorum, ellerimi yıkıyorum, boğazımı gargara yapıyorum, izmaritleri atıyorum.
Hadi bakalım Lütfi, yollan eve.
Ahmet Tekin Öztekin
2020-05-17T18:01:46+03:00Şiir aslında parça parça, 5-10 dk aralıklarla yazılmıştır. Oradaki tarih ve saat o yüzden orada. Silmeyi unutmuşum, kusura bakmayın.
Jean Valjean
2020-05-17T02:20:06+03:00Kaleminize sağlık. Böyle hikayesi olan şiirleri seviyorum.