Kuru bir dalın ucuna konan kar taneleriydi sadece
Zamanla eriyip taşkın sulara karıştılar
Sen ise bir başına çürümüş gövdenle
Toprağa gömüleceğin o günü beklemeye terk edildin
Acımasız rüzgarın kırdığı dalların da bıraktı seni zamanla
Çırılçıplak kaldın
Yorgun, ak ve bir başına
Çaresizce günleri saydın
Tek dileğin alacakaranlığın şafağında
Düşen bir yaprak parçası gibi
Toprağına usulca kavuşmaktı
Fakat her kuru ağaç gibi
Sen de düşerken bir çığlık kopardın
Biten şafağın aydınlığına kara bir gölge düşüren
Geldiğin toprak bile geri istemedi seni
Öylece kalakaldın
Yorgun, ak ve bir başına