Huzuru alem ölümdür gayrı bana,
Gayret etmek ve son nefesi vermek kollarında...
Bahşedilen ne varsa ekmek gibi su gibi...
Sevmek seni bir kelebeğin kanadında...
Zamanı hâl ile bin sükut eder belki ruhum
Dünyayı savurur, yıldızları bulurum...
Güneş güne doğmadan belki seni bulurum
Severim seni seher vaktinin huzurunda...
İnsan nedir ki ne olsun toprak üstünde
Bir değişir pir değişir aşk ile...
Ferhat şirine nasıl meşk eyledi ise
Mecnun olur seni arar seni bulurum...
Nice güller saltanat kurdu yeryüzüne
Hepsi soldu hepsi kurudu ve toprak oldu yine
Aşkı mısralara döken şair biçare
Sen bu kadar geç geldin diye
Şimdi kuru bir gürültü gecenin siyahına bürünmüş
Boğazımın payına düğüm, kalbime asķ düşmüş
Yanmak ne kelime küllere sürülmüş ruhum
Diz çökerim
Dilemek ne hikmetse önünde aşkı
Resulün diyarı medine aşkına.
Selahaddin’in Kudüs’ü adına
Aişe'nin sükutunda
Bulmak seni baş ucumda
Dilediğimi ver bana
Sevmek ne ise hayatı
Sevdiğimi ver bana
Dua ne ise kalbimde sancı
Oluyor kabul ruhumda huzuru
Feryat figan ile binlerce harf kapında sabahçı
Şiirlerimi özletme harfler seni bekler
Çabuk gel
Çay soğur gecikirsen,
Ellerim üşür gelmezsen
Şiirler de gider
Gitsinler istersen.
Onlar gitsin sen gel