Bekliyordu. Gelmeyeceğini bildiği ama ısrarla gelmesini istediği kişiyi iki saattir bekliyordu. Etrafta kimsecikler yoktu. Yağmur yeni bitmişti. Bitmişti dediğime bakmayın, ara sıra damlalar düşüyordu gökten ama kısmen bitmişti. Önündeki boş meydana sağ elindeki azalan yemleri atıyor, diğer eliyle ise yemleri yemeye gelen kuşlara çakıl taşı atıyordu. Bundan adeta zevk alıyordu. Bir anda ansızın bir köpek gördü. Kürkü bembeyazdı, adeta parlıyordu. Dili dışarıda koşturuyordu. Çok mutluydu. Keşke onun yerinde olabilsem diye düşündü; avucunda, kuşlar gelince onlara savurmak için hazırda tuttuğu çakıl taşlarından odağını kesen sıkılmış adam. Köpek bir oraya bir buraya koşturuyordu. Bir su birikintisinden öbürüne. Artık yemleri yemesi umurunda olmayan kuşları; izlemekten keyif aldığı, dili dışarıda, mutlu, parlak kahverengi gözleri olan, dili dışarıda, beyaz kürklü köpek kovalıyordu. Suratında tebessüm oluştu, bankta pürdikkat köpeği izlemekte olan sıkılmış adamın. Sonunda yorulmuştu etrafta anlamsızca koşturan köpek. Sanki özenle seçmiş gibi bulabildiği en kirli çamurlu su birikintisine girmişti. Tatlı köpeğin içine atladığı birikintiden sıçrayan çamurlu damlalar etrafa saçılmıştı. Bu saçılmadan bankta oturan sıkılmış adam da payını almıştı. Sonbahardan dolayı sararmış yapraklar vardı su birikintisinin içinde. Birikintinin içinde bir o yana bir bu yana yuvarlanıyordu tatlı köpek. Mutluluğundan hiçbir şey eksilmemişti beyaz kürkü kirlenen köpeğin. Sıkılmış adamın artık hiçbir şey umurunda değildi. Ne iki saattir beklediği sevgilisi ne üstüne sıçrayan çamurlu su damlaları ne de yemleri afiyetle yiyen kuşlar. Tek umursadığı şey köpeği izlemekti. Dünya durmuştu sanki onun için. Canı artık sıkılmıyordu. Hayatında hiç bu kadar huzurlu olmamıştı. Yağmurun dinmesiyle birlikte dışarı çıkanlar olmuştu. Kimse köpeği umursamıyordu. Herkes kendiyle ilgileniyordu. Acaba evde bir şey unuttum mu? Acaba bu kıyafet bana yakıştı mı? Acaba güzel gözüküyor muyum? Acaba şişmanladığım belli oluyor mu? Kimse etrafındakilerin farkında değildi. Köpek enerjisini toplamış olacak ki yatmakta olduğu birikintiden kalkıp silkelenip koşmaya devam etti. Silkelenirken kürkündeki su damlaları yakındaki insanlara sıçradı. Üstüne çamur sıçrayan insanlar köpeğe küfür savurarak oradan uzaklaştılar. Sıkılmış adam bunları izlerken gülüyordu. Köpeğin yaptıklarından eğlenen sıkılmış adam kalabalığın arasında tanıdık bir silüet gördü. Bu oydu. Köpeği seyretmekten iki saattir beklediğini unuttuğu kişiydi, sevgilisiydi. Ama içini bir huzursuzluk kaplamıştı. Oradan uzaklaşmak istiyordu ama neden? İki saattir beklediği kişiye kavuşmamış mıydı? Şu an sevgilisi geldiği için mutlu olması gerekmiyor muydu? Evet söz vermesine rağmen çok geç gelip iki saat bekletmişti ama yine de birbirlerine değer vermiyorlar mıydı? Bir anda oturduğu bankta kalktı, evinin yolunda ilerlerken düşündü. Neden kalkmak istemişti? Nedeni belliydi, ona değer vermeyen sevgilisinden daha iyi birini bulmuştu. Geri döndü. Yağmurun altında iki saattir kendisini sevdiğini düşündüğü sevgilisini beklediği meydana. Birisini arıyordu gözü. Sevgilisi yanına gelip özür diledi. Neden gelmediğini uydurduğu yalanlarla açıklıyordu. Adamın umurunda değildi bu yalanlar, onun gözü başka birini arıyordu ve bulmuştu da. Yalanlarını dinlemediği sevgilisini elinin tersiyle itti. Etrafındakileri hareketleri ile kendinden uzaklaştıran köpeğin yanına gitti. Onu bir güzel sevdi. Onunla oyunlar oynadı, yerlere yattı, iki saattir boş boş izlediği mekanda bir oraya bir buraya koşturuyordu köpek ile birlikte. Etrafındakilerin şaşkın bakışları umurunda değildi. Umurunda olan tek şey oyunlar oynadığı köpekti. Akşam olmuştu zamanın nasıl geçtiğini anlamayan adam “Umarım yarın da buluşabiliriz.” diyerek evinin yolunu tuttu. Arkasından bir ses geldi. Aldırış etmedi. O an Tanrı'sına yarın köpeği tekrar görebilmek için yalvarıyordu. Dizinde bir şeyler hissetti. Bu onu takip eden köpekti. Tüyleri dizine değen köpeği gören adamın yüzünde bir gülümseme yayıldı. Onu evine götürdü. Bir güzel yıkadı, yedirdi, içirdi. İçi huzur dolmuştu sadık bir arkadaş bulabildiği için sıkılan adamın.